Ürünler
Altın İğne (İğneli Fraksiyonel RF – ONIX)
Altın İğne, ağrıyı hafifletmek ve yaşam kalitesini artırmak için kullanılan bir tedavi yöntemidir. Bu yöntemde mikro düzeydeki altın iğnelerle cilt altına radyofrekans enerjisi verilir. Amacı, cilde zarar vermeden en yüksek enerjiyi cilt altına ileterek, ağrıyı azaltmaktır. Uygulama sonrasında ciltte hafif kızarıklıklar oluşabilir ancak üst deride herhangi bir hasar meydana gelmez.
Altın İğne (İğneli Radyofrekans), ameliyatsız yüz gençleştirme uygulamaları arasında başarılı sonuçlar alınan bir yöntemdir. Derinlik, enerji yoğunluğu ve verilme sıklığı gibi parametreler, cilt problemlerine göre ayarlanabilir. Bu yöntemle cilt altındaki kolajen ve elastin üretimi artar, cilt sıkılaşır ve gençleşir. Özellikle çene hattı, yanak bölgesi ve göz altı gibi bölgelerde etkili sonuçlar elde edilir.
Altın İğne (İğneli Radyofrekans), cildin doğal yenilenme sürecini başlatarak, sağlıklı, parlak ve gergin bir cilde kavuşmanızı sağlar. Uygulama sonrası hafif kızarıklıklar oluşabilir ancak bunlar genellikle kendiliğinden geçer. Uygulamanın avantajları arasında günlük yaşama hızlıca dönme imkanı, farklı derinliklere uygulama yapabilme ve yılda 2 seansla etkili sonuçlar elde etme yer alır.
Uygulama öncesi özel bir cilt bakımı ve anestezik krem uygulaması yapılır. Kişiye özel başlık sistemiyle uygun dozlar belirlenir ve uygulama problemli bölgelere yapılır. İşlem sonrasında ciltte kısa süreli kızarıklıklar olabilir ancak bu durum geçicidir. Uygulama her mevsim yapılabilir ve sivilce izleri, cilt gençleştirme ve cilt çatlakları tedavisinde etkilidir.
Radyofrekans Tedavisi
Radyofrekans (RF) tedavisi, kronik ağrıyı tedavi etmek için minimal invaziv bir prosedürdür. Bu tedavi, ağrının kaynağı olduğuna inanılan duyusal sinir uçlarını tahrip ederek ağrı ve diğer semptomları azaltır.
Tedavi öncesinde, hastanın ideal bir aday olduğundan emin olmak için tanısal sinir blokları yapılır. Bu blok, ağrının kaynağı olan sinir bölgesine lokal anestetik enjekte edilerek gerçekleştirilir. Radyofrekans tedavisinin etkinliği, hastanın bu geçici bloğa verdiği yanıttan tahmin edilebilir.
Radyofrekans ablasyon prosedürü genellikle 30 ila 60 dakika sürer. Hedeflenen sinir, floroskopi veya ultrason kılavuzluğuyla belirlenir ve iğne veya radyofrekans kanülü ile hedeflenir. İğne yerleştirildikten sonra, elektrik akımları uygulanarak bölgenin uyuşturulması sağlanır ve radyofrekans jeneratörü kullanılarak hedeflenen sinir ısıtılarak tahrip edilir.
İşlemden sonra hastalar genellikle birkaç gün içinde rahatsızlık hissedebilirler. Radyofrekans tedavisiyle ilişkili riskler arasında kanama, enfeksiyon ve alerjik reaksiyonlar yer alır. Nadir görülen yan etkiler arasında sinir hasarı ve kalıcı değişiklikler bulunabilir.
Radyofrekans tedavisi genellikle uzun süreli ağrı azalması sağlar ancak zamanla ağrı tekrarlanabilir, bu nedenle prosedür tekrarlanabilir.
Pulsed Radyofrekans Tedavisi
Pulsed radyofrekans (PRF), bazı kronik ağrı durumlarında kullanılan etkili bir tedavi yöntemidir. Geleneksel radyofrekans nörotomiden (RF) farklı olarak, PRF tedavisi proba aralıklı elektrik akımı uygular ve sinirin ısınmasını önler. Bu, sinir hasarını en aza indirir ve zayıflığa veya duyu kaybına yol açmaz.
PRF tedavisi şu durumlarda yardımcı olabilir:
– Bel ve bacak ağrısı, radiküler bacak ağrısı veya “siyatik”
– Bel/kalça ağrısı veya kluneal nöropati
– Oksipital nevralji
– Omuz ağrısı
– Kasık ağrısı
– Diğer periferik sinir ağrıları
Birçok çalışma, PRF tedavisinin güvenli ve etkili olduğunu göstermiştir ve nadir komplikasyonlar içerir. Enfeksiyon, kanama, yakındaki dokularda hasar ve ilaç reaksiyonları gibi nadir komplikasyonlar bulunabilir. İşlem genellikle çok acı verici değildir ancak işlem sonrası ağrıda bir artış yaşanabilir ve tam fayda için 2-3 gün geçebilir.
Lazerin Kullanım Alanları ve Endikasyonları
Yüksek güçlü lazer ışığı, tıp ve endüstriyel alanda yaygın olarak kullanılır. Endüstriyel alanda, otomobil parçalarının lehimlenmesi, metal levhaların kesilmesi, uçak ve otomotiv parçalarının işlenmesi gibi birçok alanda verimliliği artırır ve maliyetleri düşürür.
Otomotiv sektöründe, diferansiyel sistemlerde, dişli kutularında ve fren parçalarının üretiminde lazer kaynağı kullanılır. Ayrıca, seramik, titanyum, çelik gibi zor işlenen malzemelerin işlenmesinde de tercih edilir.
Tıp alanında, protez implantların yüzey özelliklerinin iyileştirilmesi için lazer kullanılır. Ayrıca, osteoartrit, yanık iyileşmesi, tendinit, diş hastalıkları gibi birçok rahatsızlıkta da etkilidir.
Lazerin Endikasyonları:
- Osteoartrit
- Yanık iyileşmesi
- Spor yaralanmaları
- Diskopatiler
- Kronik osteomyelit
- Diş hastalıkları
- Trigeminal nevralji
- Kırıklarda kemik oluşumu
- Skar tedavisi
Kontrendikasyonları:
- Hamilelik
- Kanserli lezyonlara yakın bölgeler
- Variköz venler ve iltihabi alanlar
- Epilepsi tanısı olanlar
- Kalp pili taşıyanlar
- Göze zarar verebilecek mesafeden lazer kullanımı
Doktor ve hasta, uygulama sırasında göz koruması için gözlük takmalıdır.
Kordektomi
Kordektomi, erken evre gırtlak kanseri tedavisinde kullanılan bir cerrahi prosedürdür. Ses tellerinin bir kısmı veya tamamı çıkarılarak kanserli bölgenin alınmasını sağlar. Bu işlem, kanserli bölgeyi çıkarmak için boyunda hava deliği açılmasını gerektirmez.
Neden Yapılır? Erken evre gırtlak kanserinin tedavisinde kullanılır. Kanser genellikle ses tellerinde veya gırtlakta başlar. Kordektomi, sadece kanserli bölgenin çıkarılmasını sağlayarak sağlıklı doku korunur.
Nasıl Yapılır? Cerrah, kanserli bölgeyi ve çevresindeki sağlıklı dokuyu çıkarır. Eğer lenf bezlerine yayılmışsa, boyunda kanser çıkarılması ameliyatı yapılabilir.
Hazırlık ve Riskler Sigara ve tütün ürünleri kullanımı bırakılmalıdır. İşlem sonrası ses değişiklikleri, boynun şekil bozukluğu gibi riskler olabilir. Ancak bu riskler deneyimli cerrahlar tarafından en aza indirilir.
Sıkça Sorulan Sorular
- Ameliyattan sonra ses değişiklikleri beklenir, ancak bu süreçte sesinizi dinlendirmeniz önemlidir.
- Tek ses teliyle konuşmak mümkündür, ancak ses kalitesi zayıf olabilir.
- Erken evre gırtlak kanserinde nüks ihtimali düşüktür, ancak düzenli takip önemlidir.
Yumuşak Doku Lazerleri ve Avantajları
Yumuşak dokular, su gibi maddelerden oluştuğu için belirli dalga boylarında lazer ışığını güçlü bir şekilde emerler. Bu özellik, Er:YAG ve CO2 gibi lazerlerin yumuşak doku insizyonunda etkili bir şekilde kullanılmasını sağlar. Bu lazerler, yüksek emilimleri ve düşük penetrasyonları nedeniyle dokuya zarar vermeden işlem yapabilirler.
Nd:YAG lazerleri ise dokuda daha az emilir ve daha derinlere nüfuz edebilir. Bu lazerler, pigmentli maddeler olan melanin ve hemoglobin tarafından güçlü bir şekilde emilir ve küçük kan damarlarının pıhtılaşmasını sağlarlar.
Yumuşak dokuların insizyonunda lazerlerin avantajları şunlardır:
- Dokuya dokunmadan uygulandığı için, insizyon sırasında dokuda bükülme veya distorsiyon gibi durumlar minimum seviyededir.
- Lazer insizyonu steril olarak uygulanır.
- Lazer her zaman keskindir.
- Ameliyat sonrası skar dokusu minimaldir.